Bilyeli İmparatorluğu Cinayet, Uyuşturucu, Gasp, Devlet

images
Kaan Turhan’ın Araştırma Yazısı – http://www.kaanturhan.net

Mersin’de 40 yaşındaki Mehmet Mehdi Kızıl, 3 ay önce boşandığı 35 yaşındaki eşi Belma Bilyeli ile evlenme hazırlığı yaptığı sözlüsü 38 yaşındaki Levent Dakka’yı otomobille takip edip, sıkıştırdığı otoparkta tabancayla kurşun yağmuruna tuttu. Olayda eski DYP Milletvekili Ahmet Bilyeli’nin kızı olan Belma Bilyeli olay yerinde, Dakka ise kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirirken zanlı kayıplara karıştı. Mehmet Mehdi Kızıl‘ın Mersin Emniyet Müdürlüğü koordinesinde Ankara ve Aksaray emniyet müdürlükleri ile yapılan tespit, takip sonucu 16 Ekim 2008 günü saat 18. 00 sıralarında Aksaray’da yakalandığı ve üzerinde yapılan aramada sahte nüfus cüzdanı ve sürücü belgesi ile bir adet Glock marka tabanca, 2 adet şarjör ve 28 adet 9 mm çapında fişek ele geçirildiği kaydedildi.

Mehmet Mehdi Kızıl‘ın “Birden fazla adam öldürmek, 6136 sayılı kanuna muhalefet etmek, sahte kimlik tanzim etmek ve kullanmak” suçlarından adli mercilere sevk edileceği belirtildi.

Meriç`e bağlı Adasaranlı Köyünde, Meriç jandarma ekiplerinin düzenlediği operasyonda 9 Filistinli kaçakla birlikte yakalanan Ayhan Laçin terör örgütü üyeliği, Süleyman Bozkurt göçmen kaçakçılığı ve terör örgütü üyeliği, Mahşuk Turan, İlhan İnanç ve Mehdi Kızıl da göçmen kaçakçılığı suçlamasıyla Meriç Cumhuriyet Savcılığı`na sevk edildi.

“Hüseyin“ kod adlı Süleyman Bozkurt`un örgütün dağ kadrosunda yer aldığı, Ayhan Laçin`in 2006 yılında İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü`nün bombalanması olayına karıştığı ancak bu suçu kardeşinin üstlenmesi nedeniyle suçlamadan kurtulduğu öğrenildi. Laçin`in bir süre önce bomba yapımı sırasında bombanın elinde patlaması sonucu iki gözünü de kaybettiği ve yüzünde patlamadan kaynaklanan izler bulunduğu belirtildi. Böbreklerinden rahatsız olan Süleyman Bozkurt ile gözleri görmeyen Ayhan Laçin`in yurt dışına tedavi olmak amacıyla terör örgütü tarafından gönderilmek istendiğinin sanıldığı da bildirildi.

Nereden çıktı bu Mehdi Kızıl meselesi ve Ahmet Bilyeli meselesi, diyeceksiniz? Mehdi Kızıl, eski milletvekili Ahmet Bilyeli’nin damadıydı. Eski eşini ve yeni damadı öldürmüştü. Saldırıda asıl hedefin Ahmet Bilyeli olduğu söz konusu değerlendirmeler arasında.

Asıl konu da Ahmet Bilyeli’nin bağlantıları ve sürekli darbe Ergenekon’la bağlantıları, MİT’e, Emniyet’e eleman alımları konusundaki geçer sözü, Yargıdaki ‘varlığıyla’ gizliliğini koruyor.

Mersin’de ticaretle uğraşan Ahmet Bilyeli’nin faaliyetleri hakkında, tesadüften çok ötede işleyen mekanizmalar ortaya çıkmaktadır. Birkaç soruyla konuyu açınca, görülecektir ki; ‘gizli eller’ görünmez değildir. Aksine, ‘gizli eller’ büyük birader emperyalizmin, yerel adacıklarıdır. Sadece üzerine basılıp geçilecek kadardır.

  1. Mevcut Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili yönlendirme, tutuklanacakları belirleme konusunda etken olma durumu var mıdır?
  2. Yargıtay’da ya da diğer adli mercilerde; “seni buraya boşuna mı getirdim” diyerek, yakasına yapışacak kadar ileri düzeyde ‘ilkeli’ olması doğru mudur?
  3. Eski damadı Mehdi Kızıl’ın, terör örgütü PKK’yla bağlantılarında aracı olarak kullandığı; anlaşmazlık durumunda da işlenen cinayetlerde asıl hedefin Ahmet Bilyeli olduğu doğru mudur?
  4. Eski bir milletvekili olan Ahmet Bilyeli’nin, PKK’yla, Türkiye’deki süperNato yapılanmalarıyla ilgisinin, devletle olan bağlantılarıyla Fethullahçı yapılanmada başat rol oynadığı doğru mudur?
  5. Onun referans olduğu kişi ve kişilerin sorgusuz, sualsiz Emniyet’e ve MİT’e alınarak, kadroların yetiştirilmesindeki rolü doğru mudur?
  6. Ergenekon’dan tutuklanan ve hâlâ içeride olan kimi tutuklularla olan ilişkileri çerçevesinde, davanın ‘harici’ müdahili olduğu noktasındaki konumu araştırılacak mıdır?
  7. Mehdi Kızıl gibi 15 ayrı suçtan sicilli birini, kızıyla evlendirerek neyi hedeflemiştir?
  8. Mehdi Kızıl’ın, PKK içindeki fraksiyonlarda bir konumda olmasından kaynaklı, Bilyeli’ye diş bilediği ve PKK’nın finansörlüğünde Bilyeli’nin tasfiyesine kararlılıkla gitmesi, neye işaret etmektedir?

Karanlıkların aydınlığa çıkması uğruna çabasını esirgemeyenler, tüm karanlığı aydınlatacak güçte ve kuvvette olurlar. Bir mum ışığı, binlerce ışık huzmesinin aydınlatabileceği bir ortamda çok şeyi ifade etmektedir.

 Ahmet Bilyeli’nin ilişkileri

  1. Bilyeli, 1994’te, DYP’den milletvekilidir,
  2. 2011’de AKP aday adayı olmuş ancak milletvekilliğini Zafer Çağlayan’a ‘emanet’ etmiştir,
  3. Bucak aşiretiyle kirvelik ilişkisi vardır. Şimşekler, Yıldızlar aşiretleriyle de ‘tefecilik’, ‘at yarışı’ üzerinden kara para aklama ilişkileri bilinmektedir.
  4. İstanbul eski Narkotik Şube Müdürü Ferruh Tankuş‘un, “Mersin’de hangi emniyetçilere villa hediye edildiği araştırılsın” diyerek daha önce bu kentte görev yapan İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir‘e yönelttiği suçlamalara konu olan: Mersin’in Tece beldesinde yazlık evlerin bulunduğu ve eski bir polis memuru olan İsmet Akol‘un müteahhitliğini yaptığı Çaltana Sitesi’ndeki 21 villada emniyet mensuplarının adına rastlanmadı. Ancak site sakinleri arasında birçok ünlü isim yer alıyordu. Mahmut Özdemir‘in villasının yanında, öldürülen Behçet Cantürk‘ün kardeşi Nizamettin Cantürk‘e ait bir villa vardı. Sitedeki 1 No’lu villa, bir dönem ABD eski Başkanı George Bush‘a destek veren ve “Müthiş Türk” diye tanınan Sivaslı petrolcü Ali Rıza Bozkurt‘a, 13 No’lu villa ise Siirt eski Milletvekili Kemal Birlik‘e ait. 1998 yılı sonunda saptanan bu Çaltana Sitesinde, o dönem; inşaatı süren blokta Ahmet Bilyeli’nin de daireleri vardı.
  5. Ahmet Bilyeli’nin damadı olan Mehdi Kızıl’ın ve kardeşlerinin ilişkileri de dikkat çekiciydi. Mehdi Kızıl, amatör futbolla ilgileniyor ve bir dönem Silvan Spor Kulübü’nün başkanlığını yapıyordu. Mehdi Kızıl’ın abisi İhsan Kızıl, Mersin İdman Yurdu Spor Kulübünde futbolcuydu ve ayyıldız forma sahibiydi. Mehdi Kızıl’ın Mersin’deki ilk cinayeti: Flamingo Mithat’ı öldürmesi olayıydı ve bu yolla Ahmet Bilyeli’yle tanışmıştı. MHP eski il başkanının öldürülmesi olayından, yakalanıp ceza almıştı. Bir dönem, Mehdi Kızıl, Sedat Peker ve Menderes Kutlu Adana F Tipi Cezaevi’nde birlikte yatmışlardı. Bilyeli, kendi kontrolünden çıkan Mehdi Kızıl’a; Mersin Eski Emniyet Müdürü Hasan Özdemir aracılığıyla işkence yapılmasını da sağlamıştı. 30 Haziran 2008’de, Mersin’de Truva Disko’nun sahibi, Mehdi Kızıl’ın kardeşi Mehmet Fatih Kızıl: “Ege ve Antalya’daki eğlence mekânlarında neler var neler yok hepsi bizde de mevcut. Bu yaz çok dolu geçecek” diyordu. Mehmet Fatih Kızıl, aradan geçen yaklaşık üç yılda, disko yönetiminden, terör örgütü yönetimine geçiş yapmıştı. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 11 Mart 2011 günü 20 adrese eş zamanlı baskın yaptı. Operasyonda, Mehmet Faruk Kızıl’ın liderliğini yaptığı örgütün 23 üyesi gözaltına alındı. Çete lideri Mehmet Faruk Kızıl’ın ağabeyi Mehdi Kızıl’dı. Olay gazetelere: “Uzi’li Çete” olarak yansımıştı.
  6. “Adliye Faresi” ve “Kel Kasım” lakaplı, ODTÜ Bilgisayar Bölümü Mezunu Kasım Sümer‘in 2002 yılında yazdığı 29 sayfalık, itiraf mektubu Mersin Adliyesi’ni karıştırmıştı. Kasım Sümer, Mersin Adliyesi’nde son 7 yıl içinde 6 milyon dolarlık rüşvet karşılığı bazı davaların seyrini değiştirdiğini itiraf ediyordu. Suçsuz yere gözaltına alınan bir sekreterin, şikâyeti üzerine yakalanarak dolandırıcılıktan gözaltına alınan Sümer; nezarethanede kaleme aldığı 29 sayfalık itiraf mektubuna: “Vicdanımı rahatlatmak amacıyla yazıyorum” diyerek, başlamıştı. “Tarsus Amerikan Koleji’nde öğretmenlik yaparken, o sıralar Mersin 1.Ağır ceza Reisi olan ve aynı zamanda Adalet komisyon Başkanı görevini yürüten Mustafa Ünal‘ın oğlu öğrencilerim arasındaydı. Mustafa Ünal ile o zaman tanıştım ve samimi olunca adliyede iş bitirmeye başladım. Opet Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Öztürk‘ün kardeşi Mehmet Öztürk‘ün işlediği cinayet davasını üstlendim ve dosyayı kapattırdım. Mersin’de birçok olaya adı karışan Mehdi Kızıl’ın davasını kapattırdım.” itiraflarında bulunmuştu.
  7. Adana Karahisarlı’da 10 dönümlük tarlaya, 148 bin kök hint keneviri ekilmişti. Bozcalar Köyü civarında 9 trilyon lira değerinde olduğu saptanan olayla ilgili tarla civarında eski bir şantiye binasında kalan 4 kişi, yakalanmıştı. Yakalananlar arasında, Behzat Kızıl, meşhur Kızıl ailesindendi.
  8. Haluk Ulusoy’a ait olan 34 HU 007 plakalı Mercedes marka otomobil; İstanbul’da, yol üstünde tartışmadan sonra Malatya’lı deri tüccarı İhsan Baykal’ın, Davut Sukuti’nin ölümünden sonra; Mehdi Kızıl’a teslim edilmişti. Mehdi Kızıl da, arabayı başkası üzerine devrediyordu. İhsan Baykal ve Davut Sukuti cinayetinde, Mehdi Kızıl’ın zanlı olduğu biliniyor: ancak, kayıtlarda Kızıl’ın o tarihte bir hastanede yattığı(!) yer alıyordu.
  9. Mehdi Kızıl’ın arkadaşları olan; Fırat Delibaş, Siirtli Naci İstanbul merkezli uyuşturucu ve hırsızlık trafiğini ellerinde tutuyorlardı.

Suçüstüne, suç: cinayet, uyuşturucu, gayr-ı meşru işler, gasp, çetecilik, PKK’yla bağlantılar, devlet içinde kendi çıkarlarına çalışanlarla bağlantılar…

Ankara Çankaya Asayiş’te çalışan oğul Kenan Bilyeli, Ankara Bürolar Amirliğinde çalışan damat Oğuzhan Sarıbay

Güneydoğu’da ve diğer birçok yerde, özellikle Mersin ve çevresinde iş adamlarının, avukatların, gazetecilerin, işçilerin, çocukların öldürülmesinde, faili meçhullerde; siyah plakalı araçla hedefe kadar götürülüp tetiği çektirdikten sonra, dönüş yolunda çamura bulanmış tekerleklerin izleri ortadayken…

Çeşitli komplolarla, Türk aydını olan hapsedilen insanlarla; karanlık odakların “tetikçisi”, “itirafçısı”, “kalemşoru”, “kuryesi” olanların ayrıştırılabilmesi için Türk Devleti’nin milli damarının, içi zift kaplamış atardamarla transplantasyonu için çok geç kalınmıştır.

http://kaanturhan.wordpress.com/2012/12/24/bilyeli-imparatorlugu-cinayet-uyusturucu-gasp-devlet/

Uncategorized içinde yayınlandı | , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ile etiketlendi | Yorum bırakın